Prof.Pisagor

 Milletlere veya etnik gruplara yönelik hayvan benzetmeleri, tarih boyunca ırkçılığın ve ayrımcılığın bir aracı olarak kullanılmıştır. Bu tür söylemler, hakaret amacı taşıdığı için toplumları bölmek ve düşmanlık yaratmak için kullanılmıştır. İşte bazı örnekler: Maymun (Aşağılama ve Irkçılık) – Genellikle siyahi insanlara yönelik olarak tarih boyunca kullanılmış ve insanları ilkel veya aşağı bir seviyeye koyma amacı taşımıştır. Farklı milletler için de kullanıldığı olmuştur. Domuz (Hakaret ve Nefret Söylemi) – Özellikle Müslümanlar ve Yahudiler için bir hakaret unsuru olarak kullanılmıştır, çünkü bu iki din domuz etini haram kabul eder. Fare (Propaganda ve Irkçılık) – Tarih boyunca özellikle Yahudilere yönelik olarak kullanılmış ve onları "sinsi" ya da "tehlikeli" göstermek amacıyla Nazi propagandalarında yer almıştır. Köpek (Aşağılama ve Küçümseme) – Farklı kültürlerde, düşman gruplara veya belirli milletlere hakaret olarak kullanılmıştır. Örneğin, tarihsel olar...

  Elon Musk'un sahibi olduğu SpaceX tarafından geliştirilen Starship , insanlığı Ay'a ve Mars'a taşıma hedefiyle yola çıkan en güçlü roket sistemi olarak biliniyor. Ancak bu devasa sistemin test süreçleri, şimdiye kadar önemli zorluklarla karşı karşıya kaldı. Son olarak 18 Kasım 2023 tarihinde gerçekleşen ikinci test uçuşu, yine bir patlamayla sonuçlandı. İkinci Test Uçuşu: Başarı mı, Hayal Kırıklığı mı? SpaceX'in Texas'taki "Starbase" üssünden fırlatılan Starship , ilk test uçuşuna kıyasla bazı ilerlemeler kaydetmiş olsa da, nihayetinde görev tamamlanamadı. İşte test uçuşuyla ilgili kritik detaylar: Roket fırlatıldıktan birkaç dakika sonra ilk aşama (Super Heavy Booster) başarılı bir şekilde ayrıldı . Ancak kısa bir süre sonra ilk aşama beklenmedik bir şekilde patladı ve planlandığı gibi Meksika Körfezi'ne iniş yapamadı. İkinci aşama (Starship) bir süre daha yükselmeye devam etti fakat o da beklenmedik şekilde infilak etti. Normalde yaklaşık 90 daki...

  Kim uzun ve sağlıklı bir yaşam istemez ki? Bir tarafta sonsuz gençlik hayaliyle yaşayanlar, diğer tarafta her doğum gününde pastasındaki mum sayısını artıranlar... Ama bilim insanlarına göre, sağlıklı yaşlanmak tamamen bizim elimizde! Genlerimiz yalnızca yüzde 30 oranında kaderimizi belirlerken, geri kalan yüzde 70'i günlük alışkanlıklarımız şekillendiriyor. İşte "uzun ömür sanatı" olarak adlandırabileceğimiz Longevity felsefesinden ilhamla, uzmanlardan gelen beş altın öneri! 1. Az Et, Bol Bitkisel Besin ve Aralıklı Açlık! Diyet dünyasında herkes kendi doğrusunun peşinde. Paleo mu, vegan mı, Akdeniz diyeti mi? Bilim insanları hâlâ tam olarak hangi beslenme düzeninin en iyisi olduğunu tartışıyor. Ancak bir konuda hemfikirler: Aralıklı oruç (intermittent fasting) ve bitkisel bazlı beslenme uzun ömrü destekleyebilir! Nörobiyolog ve sağlık yazarı Gerd Wirtz, hücre yenilenmesi için uzun açlık aralıklarının faydalı olduğunu söylüyor. En popüler yöntemlerden biri, 16 saat aç ...

  Bir zamanlar Mars, göllerle, nehirlerle ve hatta devasa okyanuslarla kaplıydı. Ancak bugün baktığımızda, kızıl çorak bir yüzey ve neredeyse yok olmuş bir atmosfer görüyoruz. Peki, bunca su nereye kayboldu? Bilim insanları yıllardır bu sorunun cevabını arıyor. Son yapılan araştırmalar, Mars'ın su kayıplarını dramatik bir kayıp hikâyesinden ziyade, bir "yeraltına kaçış hikâyesi" olarak anlatıyor. Anlaşılan su, kırmızı gezegeni terk etmemiş, sadece biraz daha derinlere inmiş! Yeni Bir Keşif: Mars’ın Derinliklerinde Saklanan Okyanus University of California, San Diego'dan Vashan Wright ve ekibi, Mars'taki sismik hareketleri inceleyerek şaşırtıcı bir bulguya ulaştı: Gezegenin yüzeyinin 10 ila 20 kilometre altında, muazzam miktarda su bulunuyor! Araştırmalar, bu suyun öyle bir hacimde olduğunu gösteriyor ki, Mars’ın yüzeyini tamamen kaplayacak ve 1-2 kilometre derinliğinde bir okyanus oluşturabilecek kadar büyük. Ancak, su yüzeye çıkmak yerine yeraltındaki kaya katman...

Hadi itiraf edelim, hepimiz kışın ne zaman biteceğini merak ederiz. Kalın montlardan, buz gibi havalardan, sabahları arabamızın camını kazımaktan bıktık! İşte tam bu noktada devreye, meteorolojiye rakip olan bir doğa fenomeni giriyor: Groundhog Day! Her yıl 2 Şubat'ta, Amerika ve Kanada'da halk, bir dağ sıçanının (evet, bildiğiniz kemirgen) gölgesini görüp görmeyeceğine bakarak kışın süresi hakkında tahminde bulunuyor. İşin ilginç yanı, bu gelenek yaklaşık 135 yıldır devam ediyor. Gölgeyle Kış mı Ölçülür? Evet, tuhaf ama olay şu şekilde işliyor: Eğer dağ sıçanı (en ünlüsü Punxsutawney Phil) yuvasından çıktığında gölgesini görürse, korkup tekrar yuvasına girer ve bu da kışın 6 hafta daha süreceği anlamına gelir. Eğer gölge yoksa, sıçan dışarıda kalır ve bu da baharın erken geleceğine işaret eder. İnsanlar sabahın erken saatlerinde uykularını bölüp, bir kemirgenin hava tahminini yapmak için toplanıyor. Üstelik bu sadece basit bir gelenek değil, büyük bir festival! Kostümler, mü...

   Geleceğin Teknolojisine Yakından Bakış Yarı iletkenler, modern teknolojinin görünmez kahramanlarıdır. Bugün akıllı telefonlarımızdan bilgisayarlarımızın işlemcilerine kadar her alanda kritik bir rol oynayan yarı iletkenler, teknolojik gelişmelerin kalbinde yer alıyor. Peki, bu küçük ama güçlü bileşenlerde neler değişiyor? Genç teknoloji meraklıları olarak, sizleri yarı iletken dünyasında yaşanan en yeni trendler ve gelişmelerle tanışmaya davet ediyorum. Bu yazıda; nanoteknolojiden yapay zekaya, enerji verimliliğinden mikro çip üretimine, ayrıca önde gelen firmaların cep telefonu ve bilgisayar teknolojilerindeki uygulamalarına kadar pek çok heyecan verici konuyu anlaşılır ve eğitici bir dille ele alacağız. Yarı İletken Teknolojisinin Temelleri Yarı iletkenler, iletkenler (örneğin metaller) ile yalıtkanlar (örneğin cam veya seramik) arasında kalan özelliklere sahip malzemelerdir. Bu özellikleri sayesinde, yarı iletkenler elektronik devrelerde sinyalleri kontrol edebilm...