Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Futbolun Fiziği

  Bill Shankly, Liverpool futbol kulübünün eski menajeri, bir keresinde şunları söylemişti: "Futbol hayat ve ölüm meselesi değildir. Ondan daha önemlidir." Bu yıl super ligde milyonlarca futbolsever, 9 ay boyunca aynı duyguyu yaşayacak. Sonra lig sona erecek ve geriye sadece televizyondaki tekrarlar ve ne olabileceğine dair sonsuz spekülasyonlar kalacak. İşte futbolseverlerin sevdiği ve diğerlerinin nefret ettiği bu yönü. Ya o penaltı gol olsaydı? Ya oyuncu oyundan atılmasaydı? Ya o serbest vuruş barajı aşarak gole dönüşmeseydi? Brezilyalı Roberto Carlos'un Fransa'da düzenlenen bir turnuvada attığı serbest vuruş birçok kişinin hafızasında yer etmiştir. Top, rakip kaleden yaklaşık 30 metre uzakta ve hafif sağda yerleştirilmişti. Carlos, topa o kadar sağa doğru vurdu ki, başlangıçta top savunma barajını en az bir metre aşarak, kalenin yakınındaki top toplayıcıyı eğilmeye zorladı. Ardından, neredeyse sihirli bir şekilde, top sola doğru kıvrılarak kalenin sağ üst köşe...

Refah Vapuru: Trajedinin Gölgesindeki Gizemli Tarih

  Refah Vapuru, Türk denizcilik tarihinin belki de en esrarengiz olaylarından birine sahne oldu. II. Dünya Savaşı’nın gölgesinde, Türkiye tarafsızlık politikası izlerken, bu gemi yalnızca bir taşıma aracı değil, bir trajedi ve komplo teorileriyle örülü bir hikaye olarak hafızalarda yer etti. Geminin Satın Alınması ve Görevi 1930’lu yılların sonunda Türkiye, ordusunu modernize etme çabası içindeydi. Bu bağlamda Refah Vapuru, Fransız yapımı bir yolcu gemisi olarak satın alındı ve askeri taşıma amacıyla yeniden düzenlendi. 1941 yılında ise gemiye, Fransa’dan sipariş edilen dört denizaltı avcı gemisinin mürettebatını taşımak gibi kritik bir görev verildi. Türkiye’nin bu hamlesi, tarafsızlık politikası izleyen bir ülke için oldukça cesur bir adımdı. Ancak bu görev için seçilen gemi, ne yazık ki teknik ve savunma donanımı açısından yetersizdi. Dahası, Refah Vapuru’nun konvoy koruması olmadan Akdeniz gibi savaşın merkezlerinden birine gönderilmesi, hem eleştirilere hem de trajedinin fitil...

Algoritma Nedir?

Algoritma, bir problemin çözülmesi ya da belirli bir amaca ulaşılması için izlenen adımların sistematik bir sıralamasıdır. Bu adımlar, mantıksal bir dizinle tanımlanır ve genellikle belirli bir süreç sonunda sonuca ulaşılmasını garanti eder. Eski Zamanlarda Algoritma Kullanımı Tarihsel olarak, algoritmaların kökeni, matematiksel problemleri çözmek için kullanılan eski yöntemlere dayanır. İşte bazı örnekler: Babillerin Matematiksel Hesaplama Yöntemleri: Babiller, karmaşık matematiksel problemleri çözmek için kil tabletlerde algoritmik yöntemler kullandı. Örneğin, karekök hesaplaması için iteratif bir yöntem geliştirdiler. Öklid’in Algoritması: Antik Yunan matematikçisi Öklid, iki sayının en büyük ortak bölenini (EBOB) bulmak için algoritmik bir yöntem tanımladı. Bu algoritma, modülar aritmetik temelinde bugün bile kullanılmaktadır. Arap Matematikçilerin Katkıları: Özellikle Ömer Hayyam ve El-Harezmi gibi matematikçiler, cebir ve algoritmaların temelini oluşturmuştur. "Algoritma...

Sanatçıların Eksantrik Huyları

  Sanatçılar, genellikle yaratıcılıkları kadar ilginç ve sıra dışı alışkanlıklarıyla da tanınırlar. İşte tarihten günümüze, ünlü sanatçıların hem düşündüren hem de güldüren eksantrik huyları: 1. Ludwig van Beethoven: Günde 60 Fasulye Sayma Takıntısı Beethoven, sabah kahvesini hazırlarken her seferinde tam olarak 60 kahve çekirdeği sayardı. Bu, onun kahvesini hazırlamak için özel bir ritüel geliştirdiğini gösteriyor. Öyle ki, kahveye olan bu titiz yaklaşımı, bazen hizmetçilerini çileden çıkarıyordu. 2. Salvador Dalí: Şaşırtıcı Uyku Yöntemi Sürrealist ressam Salvador Dalí, "uykuyla uyanıklık arasındaki anı" yaratıcı bulduğu için kısa süreli uykular alırdı. Elinde bir kaşık tutarak uykuya dalar, kaşık yere düştüğünde uyanır ve ilhamla resim yapmaya başlardı. Bu yöntem, "mikro uyku" olarak bilinir ve onun hayal gücünü tetikleyen sıradışı bir takıntısıydı. 3. Wolfgang Amadeus Mozart: Mektuplardaki Mizah Mozart, sadece müziğiyle değil, aynı zamanda yazdığı mektuplarla da ...

Ünlü Otomobil Firmaları: İlginç Hikayeler ve Bilgiler

1. Ferrari: Kökenleri ve Simgesi Kuruluş : Ferrari, 1939'da Enzo Ferrari tarafından kuruldu. Ancak başlangıçta Ferrari, yarış arabaları geliştirmek için Alfa Romeo'nun bir parçasıydı. 1947'de ilk bağımsız Ferrari aracı üretildi. Logonun Hikayesi : Ferrari'nin ünlü sarı arka plan üzerine siyah at logosu, İtalyan bir savaş kahramanı olan Francesco Baracca’nın uçaklarının üzerinde kullanılan simgeden ilham alındı. Baracca'nın ailesi, Enzo Ferrari'ye bu sembolü önerdi. İlginç Bilgi : Enzo Ferrari, her zaman otomobillerini yarış performansı için tasarladı ve günlük kullanım için üretilen modellerle ilgilenmedi. 2. Volkswagen: "Halkın Arabası" Kuruluş : 1937'de Nazi Almanyası'nın halk için uygun fiyatlı bir otomobil üretme planı kapsamında kuruldu. "Volkswagen" kelimesi Almanca "halkın arabası" anlamına gelir. Beetle'ın Hikayesi : Volkswagen Beetle,...